Duygusal terk, bir kişinin ihtiyaç duyduğu duygusal desteği, güveni, yakınlığı ve bağlantıyı alamadığı bir durumdur. Bu, bir ebeveyn, arkadaş, partner veya başka bir yakın kişi tarafından fiziksel varlık gösterilmesine rağmen, duygusal olarak bağ kurulamaması anlamına gelir. Duygusal terk, kişinin kendine olan güvenini, güvenlik duygusunu ve benlik algısını derinden etkileyebilir. Bu makalede, duygusal terkin kökenlerini, çocuklukta nasıl anlaşılacağını, ilişkilerdeki etkilerini, evlilikte nasıl tezahür ettiğini ve başa çıkma yollarını inceleyeceğiz.
Duygusal Terkin Kökenleri Nedir?
Duygusal terk çoğu zaman çocuklukta başlar. Ebeveynlerin fiziksel olarak orada olmaları, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını karşılamadıkları anlamına gelebilir. Örneğin, bir ebeveyn çocuğunun duygularını küçümsüyorsa, onu görmezden geliyorsa veya ilgisiz davranıyorsa çocuk duygusal olarak terk edilmiş hissedebilir. Bu tür deneyimler, çocukların kendilerini değersiz veya sevilmeye layık hissetmemelerine neden olabilir. Ayrıca, sürekli eleştiren ya da soğuk bir ebeveyn modeli de duygusal terk yaratabilir. Bu tür durumlar, bireyin yetişkinlik döneminde bağlanma sorunları yaşamasına ve ilişkilerinde duygusal bağlılık kurmakta zorlanmasına yol açabilir.
Çocuklukta Duygusal Terk Edildiğinizi Nasıl Anlarsınız?
Çocuklukta duygusal terk edilmenin bazı belirtileri şunlardır:
- Kronik Güvensizlik Duygusu: Kişi kendisini sürekli olarak güvensiz ve yetersiz hisseder. Bu, değer verilmediği hissinden kaynaklanır.
- Duygusal Bağ Kurmada Zorluklar: Birey, başkalarıyla duygusal bağ kurmakta veya ilişkilerini sürdürmekte zorlanabilir.
- Onay Arayışı ve Yüksek Hassasiyet: Sürekli olarak başkalarından onay bekleyebilir ve eleştirilere karşı aşırı hassas olabilir.
- Aşırı Bağımsızlık veya Bağımlılık: Ya tamamen bağımsızlık arayışında ya da başkalarına aşırı bağımlı bir tutum sergileyebilir.
- Özgüven Eksikliği: Kendini ifade etmekte zorlanma ve düşük özgüven görülür.
Duygusal Terk İlişkilerde Kendini Nasıl Gösterir?
Duygusal terk, yetişkinlik dönemindeki romantik ilişkilerde kendini çeşitli şekillerde gösterir:
- Yakınlıktan Kaçınma: Partnerine duygusal olarak yaklaşmakta zorlanır; duvar örme eğilimindedir.
- Kıskançlık ve Güvensizlik: Kişi partnerine karşı aşırı kıskançlık gösterebilir, sürekli onay arayabilir.
- Duygusal İhtiyaçların Giderilmemesi: Bir ilişkide her iki taraf da birbirine duygusal ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelir.
- Bağımlı İlişki Dinamikleri: Bir partner diğerine aşırı bağımlı hale gelir, bu da sağlıksız bir ilişki yapısı oluşturur.
Evlilikte Duygusal Terk Edilme Nedir?
Evlilikte duygusal terk, partnerlerin birbirine fiziksel olarak yakın olmasına rağmen duygusal bağlantının kopuk olması anlamına gelir. Bu durum, evlilik içinde duygusal ihmalin yaşandığı, eşlerin birbirine karşı duygusal destek sunmadığı durumları içerir. Eşlerden biri ya da her ikisi, birbirleriyle duygusal paylaşımlarda bulunmak yerine kendilerini uzak hissedebilir. Evlilikte duygusal terk, ihanet veya boşanmaya yol açabilen ciddi bir sorun haline gelebilir.
Evlilikte duygusal terk edilmenin 9 işareti
Evlilikte duygusal terk edilme, her iki taraf için de üzücü ve yalnız hissetmeye neden olabilir. Çünkü evlilik doğası gereği sadece maddi desteğe dayanabilen bir yapıda değildir. Duygusal paylaşım ne kadar fazlaysa evlilik o kadar ayakta kalabilir. İşte evlilikte duygusal terk edilmenin bazı belirtileri ve şu anda neyle karşı karşıya olduğunuzu anlamanıza yardımcı olabilecek işaretler:
1. İletişim eksikliği
Evlilikte eşler arasında duygusal terk edilmenin en yaygın belirtilerinden biri, partnerler arasındaki açık ve dürüst iletişimin önemli ölçüde azalmasıdır. Konuşmalar yüzeyseldir ve partnerler birbirleriyle hiç konuşmaz hale gelir. Duygulardan bahsedilmedikçe partnerler birbirlerinin duygularını bilemez duruma gelirler.
2. Duygusal kopukluk
Evliliğinizde duygusal terk edilmeyle karşı karşıyaysanız, partnerlerden biri veya her ikisi de ilişkiden duygusal olarak uzaklaşmaya başlayabilir. Birbirlerinin hayatlarına, duygularına veya deneyimlerine karşı çok az ilgi gösterebilirler ve bu da ihmal edilmişlik hissine yol açabilir.
3. Yakınlığın kaybı
Duygusal terk edilme, hem fiziksel hem de duygusal yakınlığın kaybına yol açabilir. Çiftler şefkatli olmayı, birbirlerine fiziksel temasta bulunmayı bırakabilir veya hatta birbirlerinin karşısında duygusal ifade göstermekten rahatsız olabilirler.

4. Dışsal faaliyetlerle meşguliyet
Eğer partnerlerden biri aşırı derecede iş, hobiler, arkadaşlar veya diğer dış aktivitelerle meşgul oluyorsa ve sürekli olarak bunlara eşiyle vakit geçirmekten öncelik veriyorsa, bu duygusal terk edilmeye işaret olabilir.
5. İhmal edilmiş hissetmek
Bir eşin evlilikte sürekli olarak duygusal ihmal yaşaması ve diğerinin kendisini önemsiz veya görmezden geldiğini hissetmesi, evlilikte duygusal terk edilmenin gerçekleşiyor olabileceğinin bir işaretidir. Bu, üzüntü, kızgınlık ve hayal kırıklığı duygularına yol açabilir.
Duygusal terk edilme evliliklere nasıl hasar verir?
Partnerler duygusal olarak terk edilmiş hissederse ve bir “kovalayan”a dönüşürse, bir kaçan-kovalayan örüntüsü gelişebilir. Her iki tarafın verdiği birbirine zıt olan bu tür tepkiler boşanmaya/ayrılmaya yol açabilir. Tüm çiftlerin özerkliğe ve yakınlığa ihtiyacı olsa da, kaçan-kovalayan dinamiği her iki partneri de kronik olarak tatminsiz bırakır.
Christian Üniversitesi’nden Paul Schrodt tarafından 14.000 katılımcıyla yapılan bir çalışmada , kadınların genellikle (ama her zaman değil) talepte bulunduğu veya peşinden gittiği, erkeklerin ise geri çekilme veya uzaklaşma eğiliminde olduğu keşfedildi.
Duygusal terk edilme deneyiminin yaşanma sıklığı önemli olmaksızın eşlerden birinin evlilikte duygusal terk edilmeyi yaşaması her yönden yıkıcıdır; çünkü bu durum kendisini yalnız ve bırakılmış hisseden partnerin evliliğe iyi gelmeyecek çarelere sarılmasına, kendini görmezden gelinmiş ve çaresiz hissetmesine ve eşini üzecek ne yaptığını sorgulamasına yol açar.
Duygusal Terk ile Nasıl Başa Çıkılır?
Duygusal terk ile başa çıkmanın bazı etkili yolları şunlardır:
- Duygusal Farkındalık Geliştirme: Kendinizi ve duygularınızı tanımaya çalışın; böylece hangi ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını anlayabilirsiniz.
- Sağlıklı İletişim Becerileri Edinme: Duygusal ihtiyaçlarınızı partnerinize veya yakınlarınıza ifade edin. Örneğin partnerinize şunu diyebilirsiniz: “Senden koptuğumu hissediyorum. Sen uzaklaşıyorsun ve ben seninle bağ kurmak istiyorum.” veya partneriniz eve geldiğinde telefonuyla ilgilendiğini fark ettiğinizde nazikçe “Bu akşam seninle konuşmaya ihtiyacım var, bu akşam beraber vakit geçirebilir miyiz?” diyebilirsiniz.
- Psikolojik Destek Alma: Terapi, özellikle geçmişteki duygusal terk deneyimlerini iyileştirmede ve sağlıklı ilişki dinamikleri oluşturmakta önemli bir rol oynar.
- Kendine Değer Verme ve Öz Sevgi: Kendinizi duygusal olarak güçlendirmek için öz sevgi ve öz bakım pratikleri yapın.
- Sınırlar Koyma ve Beklentileri Belirleme: İlişkilerde sağlıklı sınırlar oluşturmak, duygusal ihtiyaçların daha iyi karşılanmasına yardımcı olabilir.
Duygusal terk, kişinin kendisi ve başkalarıyla olan ilişkilerini derinden etkileyebilen bir durumdur. Bu konuda farkındalık geliştirmek, duygusal ihtiyaçları daha iyi anlamak ve sağlıklı başa çıkma yöntemleri benimsemek, bireyin sağlıklı ve doyurucu ilişkiler kurmasına yardımcı olabilir. Ancak duygusal terk pek çok şeyi denemenize rağmen hala sizi duygusal açından olumsuz etkiliyor ve hayatınızdaki diğer sorumluluklarınızı yerine getirmenize engel oluyorsa yetişkin danışmanlığı ve ya çift danışmanlığı ile profesyonel danışmanlık desteği alarak sorunun temeline inmeniz ruhsal iyiliğiniz açısından faydalı olacaktır